Oda karanlık, tek ışık loş bir sıcaklık yayıyor etrafa. Yaşını hissettiren, olgun ve sert hatlarıyla kadın odaya yayılan hava gibi ağır, davetkar. Üstündeki transparan elbise tenini sımsıkı sarıyor; içinden sarkan göğüsleri belli belirsiz ama cazibesinden hiçbir şey kaybetmemiş. Elleriyle kendini keşfe çıkmış, parmaklarını vücudunun en gizli noktalarına doğru gezdiriyor. Derin nefesler alıp verirken, dudakları aralanıyor; ağız kuruyor ama suskunluğu sanki inadına devam ediyor.
Yavaş yavaş elbisesini omuzlarından indirip yere bırakıyor; çıplak teni odanın içinde alevlenmeye başlıyor. Göğüs başlarını sertleştirmiş, kaşlarının arasındaki çizgi arzuyla dolup taşıyor. Parmak uçları kalçasından aşağıya süzülüyor, amcığının etrafında dönüyor, ıslatıyor kendi eliyle. O anın kıvılcımını hissediyor; kendi yarak gıdıklamasıyla içindeki kaslar geriliyor, acayip bir haz dalgası yükseliyor.
Bir eli amcığını sıkıca kavrarken diğer eli kuyruk sokumundan yukarılara tırmanıyor. Sert ve hızlı hareketlerle kendi içine giriyormuş gibi davranıyor; hayali bir kökleyicinin yokluğunu unutturacak kadar gerçekçi her dokunuşu. Ağzını açıp inlemeye başlıyor; hırıltılı sesler boğazından yükselirken vücudu ritim tutuyor kendine. Dizleri yumuşuyor, bedeninin bütün sinirleri kabarmış durumda.
Moraran teni terden parıldarken kendi yarakla oynama seansında doruk noktasına gidiyor. Birden hızlanıp sertleşen hareketler amcığını delip geçer gibi oluyor, neredeyse patlayacakmışcasına bağırmak istiyor ama sadece nefesi kesiliyor o an. Sonunda uzun ve derin bir boşalma yaşayıp bedenine hakimiyetini bırakıyor; titreyen elleriyle hala kendi vücuduna sarılırken yüzünde hem yorgunluk hem de tatminin karıştığı bambaşka bir ifade beliriyor.
Şimdi tamamen esir olmuş vaziyette yerde oturuyor; kendisinin yarattığı bu yoğun bağımlılıkla birlikte kendi kendini köklüyor ve inletiyordu… Bu yalnızlığın içinde bile nasıl yakıcı olduğunu gösteriyordu kadın; evde çektiği bu vahşi, sapıtkan sikişi saklamadan sergileyen gerçek bir solo yıldızdı o gece.